Geçtiğimiz hafta ülkemizde, özellikle turizm bölgelerinde, zaman itibariyle aynı anda orman yangınları çıkmıştır. Bu orman yangınlarında bazı vatandaşlarımız yaşamını yitirmiş, bir çok hayvan telef olmuş, bir çok ev yanmıştır.
Orman yangınlarının özellikle turizm bölgelerine yakın oluşu, sabotaj ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Öyle görünüyorki, Türkiye'nin ekonomik yönden güçlenmesini istemeyen ülke ve onların maşası olan çevreler Türkiye ye karşı savaşın her türlüsünü deniyorlar. Türkiye'nin karşısına çıkma cesaretini gösteremeyenler böyle alçakça eylemlere girişiyorlar. Evelallah Ülkemiz, varsa eksiklikleri bu eksiklikleri tamamlayacak bu işin üstesinden gelecektir.
Bilindiği üzere ormanlar, başta doğa, insanlar, hayvanlar, ekonomi olmak üzere yaşamsal bir öneme sahiptir. Fatih Sultan Mehmet "Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim." sözüyle bu önemi en güzel şekilde dile getirmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam, İslam ordusunu düşman üzerine gönderirken İslam askerlerine bazı öğütlerde bulunurdu. Bu öğütlerden biri de şuydu: "Savaştığınız insanların ağaçlarını kesmeyin. Savaştığınız insanların ekinlerine, buğdaylarına zarar vermeyin." Ecdadımız, bu tavsiye ve öğütleri özümsemiş, ruhuna yerleştirmiş, Avrupa’ya sefere giderken düşmanın üzüm bağlarından yediği üzümlerin parasını üzümlerin dalına asmıştır. Bugün dahi, bu genetik veraseti biz, ecdadın torunları olarak düşmanlarımıza karşı en insaflı şekilde uygulamaktayız.
Ormanlarımızı yakanlara, bırak insan demeyi, hayvan dahi diyemiyorum, çünkü bu Benzetme hay vanlara hakaret olur. Bunlar hiçbir konuma layıkgörülmeyecek hilkat garibeleridir. Ülkemiz, orman yangınlarına anında müdahale etmede, en ileri teknolojiyi kullanacağına, ormanları muhafaza etmede gereken güvenlik önlemleri alacağına bu konularda kendisini daima yenileyeceğine inanıyoruz.
Ormanlarımıza, insan ve hayvanların canına, ekonomimize kasteden bu zombilerinde canı yana cak bir şekilde ceza almalarını bekliyoruz.
