Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Abdullah ALTAŞ


ULUSLARARASI "ALTIN MAŞA" ÖDÜLÜ

ULUSLARARASI "ALTIN MAŞA" ÖDÜLÜ


"Altın maşa ödülü" Yunanistan'a verilmeli diye düşünüyorum. Yunanistan gerçekten bu ödülü almayı haketti. Bu ödülü hak etme konusunda büyük çabaları oldu. Yunanistan'ın bu konudaki hakkı  yenilemez, bu konuda herkes şahittir.

Yunanistan adeta bir mangal oldu. Bu mangalın içinde köz kümesi, üzerinde ise bu közü saklayan küller serpilmişti. Köz üzerine serpilen küller, közün ateşini saklıyordu.

Bu mangalın bir de doğal olarak tabiiki bir maşası vardı. Fakat bu maşa   ne yazık ki başkasının elindeydi.   Hani derler "ya sen kazan, ben kepçe." işte onun gibi bir şeydi.

İçinde köz kümesi olan bu mangal, maşanın kimin elinde olduğundan hiç şikayetçi değildi. Bazen birileri ısınmak istediği zaman mangalın içindeki közü maşa ile karıştırıyor, hem mangal ısınıyor, hem de karıştıran ısınıyordu.

Bazen de maşa, mangaldaki közü karıştırırken öyle ısınıyordu ki maşayı tutanın elini yakıyordu.

Dedik ya, Yunanistan’da mangal gibi yürek var. Sonra, aradan biraz zaman geçiyor. Birileri geliyor mangalın içinde sönmeye yüz tutmuş közü tekrar maşa ile karıştırıyor. Hem mangal ısınıyor, hem karıştıran ısınıyordu. Her önüne gelen maşayı eline alıp mangalı karıştırıyordu. Fakat mangalı karıştırma işinde bir risk söz konusuydu.

Maşa ile mangal karıştırılırken dikkatli olunmalı zira bir kıvılcım, bir köz parçası mangalın dışına sıçrayabilir, yangın çıkarabilirdi.

Yunanistan bunu göze almış gibi görünüyordu, hiç umurunda değildi. Maşa da benden diye düşünüyordu. Bir ağacın, kendisini keserken baltanın sapı benden,  düşünmesi gibi düşünüyordu.

Bir ülkenin "aykusu" ancak bu kadar düşük olabilir di!   Evet... Yunanistan uluslararası    "altın maşa" ödülünü almayı gerçekten hak ediyordu.