Geçtiğimiz hafta bir halk otobüsünde, yaşlı bir adamın maskesini nizami takmadığı için bir kadın tarafından şiddete maruz kaldığı, yaşlı adamın bu şiddete tepki gösterdiği haberini görsel ve yazılı basından izlemiştik.
Koronavirüs yayılmaya başlayıp maske takma zorunluluğu geldiğinden beri buna benzer olayları
haberleri duymaktayız. Daha da duyacağız gibi.
Toplumumuzun yardımseverlik ve dayanışma ile ilgili ahlaki meziyetleri hepimizin malumudur. Bu konudaki kültürümüzü, yardımseverliğimizi cümle alem bilmekte, takdir etmektedir. Toplumumuzun bu özelliğe sahip olmasında dinimizin büyük katkısı vardır. Yardımlaşmanın maddi boyutu olduğu gibi manevi boyutu da söz konusudur. Maddi imkanı yetersiz olan bir insana yardım edilebildiği gibi, morali bozuk bir insanı teselli etmek ona bir yol göstermekte bir yardımdır.
Hemen her konuda estetik arandığı gibi, insanlara da yardımcı olmanında mutlaka bir estetiği vardır. Başa kakarak iyilik yapmaya çalışmak, ben sana doğruyu gösteriyorum diyerek azarlayıcı konuşmak... Bunlar iyilik değildir. Böyle bir iyilik Allah katında da iyilik sayılmaz.
Koronavirüs ten korunmak için maske takma zorunluluğu, üzerinde durulmayan, insanlarası ilişkinin önemini ortaya koymuştur. İlişkinin en önemlisi de iyi bir iletişimdir. Kişi hangi konumda bulunursa bulunsun, hangi hiyerarşi durumunda bulunursa bulunsun yediden yetmişe iyi bir iletişime sahip olmalıdır. Maalesef ülkemizde bu konu ihmal edilmiştir. Kavgaların büyük sebebi de budur.
Koronavirüsün bulaşıcı özelliğinden dolayı, insan sağlığını korumak için maske takma zorunluluğu getirilmiştir. Elbette görevliler her yerde bu zorunluluğu ihlal edenlere usulüne uygun! uyarılarda bulunacaklardır. Bu konuda görevli olmayanlarda, vatandaşlarda elbette iletişim kurallarına uygun bir şekilde kibarca uyarıda bulunabilirler. Bu durum dinimizin de emridir. (maide suresi 2.ayet)
Ancak, vatandaşlardan bazıları, vitesten atarcasına başkasına maske konusunda ikazda bulunmaktadır. Böyle bir iletişim tarzı yanlıştır, bu
durum işi şahsileştirmeye götürür böyle bir psikoloji, ruhsal rahatsızlıktır, sonucu tamiri mümkün olmayacak neticelere yol açabilir.
Yüce Rabbimiz Musa aleyhisselama Firavun’la bile konuşacağı zaman (Tâhâ, 44) "Ona tatlı, yumuşak dille söyleyin, yumuşak bir tarzda hitab edin…" diye emrediyor…
Bir insanın ifade tarzı kendisini anlatır. Ya da tam tersi insan ne ise öyle konuşur.
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz
Yunus Emre
