Asrın felaketi diye nitelendirdiğimiz Kahramanmaraş merkezli 10 il, onlarca ilçe, yüzlerce köyün büyük oranda yıkımı ile neticelenen depremin acısını ilk günkü tazeliği ile yüreklerimizde hissediyoruz.
Enkaz altından her sağ çıkan can için evimizden biri daha kurtulmuşçasına sevinirken, kaybolan her bir can için yüreklerimiz pare pare olmaya devam ediyor.
Ölü sayıları geldikçe sadece istatiksel bilgi olarak görmeyip, her bir vefat haberinin umudu sönmüş bir anne, baba, evlat, eş, komşu, arkadaş… olduğu bilincindeyiz.
Ülkemizde yaşanan benzeri felaketlerde olduğu gibi bir kez daha gördük ki devlet millet el ele verdiğinde saramayacağımız yara, çözemeyeceğimiz sorun yok.
Bununla birlikte bir kez daha gördüğümüz diğer bir şey ise içimizdeki vatanın hainleri; her fırsatı değerlendirmekte geri kalmadığı gibi bu felakette de geri duramadılar maalesef.
Gerçek yüzlerini bir gün bile saklayamadılar.
Devlet yok deyip halkı galeyana getirmeye çalışanından, her tarafta yağmacılık yapılıyor diyenine, enkaz altından önce “AKP’liler” çıkarılıyor diyenden, tüm yağmacılar Suriyeli diyenine, Baraj patladı diyerek çalışmaları durduranlardan, yardımlar yerine ulaşmıyor diyenine…
Şimdi kurtarma çalışmaları bitti (aşağı yukarı) yeni yaygaraları hijyen sorunu var, ceset kokuyor her taraf mikrop, hastalık kol geziyor…
Sıradaki yalanlarını söyleyeyim hala enkaz kaldırılamadı, çöp dağları kaldırılmadı, bir türlü deprem konutlarına başlanmadı, yandaşlara öncelik verildi, hükümetin müteahhitleri zengin oldu, hastane hizmeti yetersiz, okullar açılmadı, depremzede çocuklarının eğitim hakkı gasp edildi, güvenlik problemi var…
Hiç bitmeyecek yalanları sırada bekliyor merak etmeyin.
Bu memleketi yıkabilecek tek şeyin birliğimizin, beraberliğimizin dağılması olduğunu çok iyi bilen dış düşmanların ya içerdeki iş birlikçileri; ya da cahil, aptal, geri zekâlı sözcüleri bunlar.
Koskoca Osmanlı’yı nasıl yıktıklarını çok iyi biliyorlar bu vatan hainlerinin ağababaları.
“Hiç mi suçu, günahı, eksiği, hatası yok bu hükümetin” diyenlere ben de şu soruyu sormak istiyorum.
Elbette istemsiz de olsa yetemediği geç ya da eksik kaldığı alanlar olmuştur.
Bunlar tartışılır da: ya bunca acının üstüne bunca yalanla giderken bir iç karışıklık olsa Allah korusun, bu acılı insanlar kendi içlerinde birbirlerine girse, devleti ile mücadeleye başlasa, depremde vefat edenden daha fazla insan birbirini katletse, bununla bağlantılı olarak ülkemizin diğer başta büyük şehirleri olmak üzere karışsa bunun kime ne faydası olur hiç düşündünüz mü???
Şuan koparılan yaygaranın birçoğu dış kaynaklı ve asıl maksadın tam da bu olduğundan hiç şüphem yok.
Kardeşim bir durun, düşünün konuşurken.
Arkasında milyonlarca taraftarı olan insanlar ezbere konuşma hakkına sahip değil.
Hesap bile soracaksa uygun zamanda soracak.
Kimsenin ülkeyi kaosa, iç karışıklığa, umutsuzluğa, ye’se düşürmeye hakkı yok.
Fetöcü hainler, pkk lı itler, ülkemizin parçalanmasını isteyen dış düşmanlar ne istiyorsa bilerek veya bilmeyerek tam da onlara hizmet ediyor bir kesim.
Bunun yanında söylemeden geçemeyeceğim bir şey de Amerika’nın yardım bahanesiyle uçak gemisi göndermesi olayı.
Allah aşkına dünyanın onca afetine ülkemiz dâhil birçok devlet yardım amaçlı gitmiştir.
Bugüne kadar uçak gemisiyle ya da savaş gemisiyle afet yardımına giden başka bir ülke var mıdır?
Gelmesin kardeşim.
Bana kalsa ABD’den çöp dahi gelmesin.
Ben bilim adamı falan değilim, tamamen sezgisel söylüyorum.
ABD bu depremin zamanını ve boyutunu üç aşağı beş yukarı biliyordu.
Hiç şüphem yok.
2002’de yapılan Millennium Challenge (Bin Yılın Meydan Okuması) tatbikatını inceleyin derim.
Özet geçeyim: Tatbikat senaryosunda bahsi geçen “düşman” ülkenin özellikleri: Toprağının bir kısmı Asya’da bir kısmı Avrupa’da olan, içinden boğazlar geçen bir ülke.
Senaryoya göre bu ülkede çok büyük bir deprem oluyor.
Bu depremde ülke yönetimi aciz kalıyor.
Ülkede iç karışıklıklar çıkıyor.
Ülke diğer ülkelerden yardım talep ediyor.
Nihayetinde o ülke ABD ve yardımcıları tarafından işgal ediliyor.
Ve bu tatbikata göre işgal edilen ülke 96 saatte işgal ediliyor.
Yakın zamanda Yunanistan basınında detaylarına girmeyeceğim bir haberde ABD Türkiye’yi 96 saatte işgal eder yazmışlar.
Şimdi bu ve benzeri onlarca şeyi üst üste mi koyarsınız, yan yana mı koyarsınız bilemem ancak vatanını seven her vatandaşın bir vicdan süzgecinden geçirmesini istirham ediyorum.
Bence her şey çok net.
Bir olmaktan beraber olmaktan başka çare yok.
Düşman pusuda bekliyor bilesiniz.
Akıllı olalım, uyanık olalım, en kötü devlet, devletsizlikten iyidir.
Bu vicdansızlarca ülkesi işgal edilen hangi devlet âbâd oldu bana söyleyin lütfen.
Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.
Rabbim deprem şehitlerimize Rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin, yakınlarına sabırlar ihsan eylesin, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin inşaallah.
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…