Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Abdullah ALTAŞ


UYGUR TÜRKLERİ VE FİLİSTİN

UYGUR TÜRKLERİ VE FİLİSTİN


18. ve 19. yüz yıllarda Türkistan'da, Müslüman hanlıklar ve beylikler, aralarında maalesef yıllarca hakimiyet savaşı yapmışlar, birbirlerini zayıflatmışlar, Rusya'nın ve Çin'in hakimiyetleri altına girmelerine zemin hazırlamışlardır.

İbret alınacak bir olay... Birbirleriyle mücadele eden hangi Türk hanları bugün hayatta? Hiçbiri! Ama, yaptıkları yanlışların neticesini bugün milyonlarca Uygur Türkü, çile olarak 1 asırdır çekmekte dir.

Bugün, Çin hükümeti, Uygur Türklerini kendine benzeterek tesirsiz hale getirmeye çalışmaktadır. Durum maalesef bugün bu şekildedir.

Türkiye'nin, Uygur Türklerine çare olabilmesi  Çin hükümetinin yaptığı zulmün, yanlış olduğunu iletebilmesi için, yakınlaşması, uygun bir zemini yakalaması gerekmektedir. Bu şartlarda şu sıralar yavaş yavaş gerçekleşmektedir. Her ne zaman, Türkiye ile Çin arasında, siyasi ekonomik, ticari anlamda bir iletişim ve işbirliği olsa Amerika Birleşik Devletlerinin insancıllık! ve mer hamet duyguları galeyana geliyor, Uygur Türklerine yapılan zulmü, insanlık dışı uygulamayı gündeme getiriyor, Uygur Türklerine sahip çıkmaya! çalışıyor.   Bugün zulme uğrayan bir Filistin var. Gerek Doğu Türkistan gerek Filistin uğradığı zulüm bakımından birbirinden farkı yok. Amerika Birleşik Devletleri bugün Filistin'in uğradığı zulümden hiç sözetmemektedir.

 

Amerika Birleşik Devletlerinin hesabı, planı bu durum için farklıdır. Uygur Türklerine yapılan bu zulmü nasıl kendi hesabıma çevirebilirim? Bu krizi nasıl fırsata çevirebilirim? Türkiye ile Çin'i nasıl savaştırabilirim? Türkiye 'yi Çin'den nasıl uzaklaştırabilirim?

Amerika Birleşik Devletleri son yüz yıldır, özellikle ortadoğu ve İslam ülkelerine yapmış olduğu zulmü, insan hakları ihlallerini unutmuş galiba...

Daha dün sayılabilecek kadar yakın bir tarih olan Irak'a saldırı... Milyonlarca insan, Amerika ve müttefikleri tarafından öldürülmüş, zulme, açlığa, göçe, insanlık dışı muameleye uğratılmıştır. Afganistan...  Afganistan'da taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmamıştır. Afganistanda adeta soykırım yapılmış  insan kalmamıştır yahu!

Amerika Birleşik Şer ittifakı bu zulümlere ilave olarak Ortadoğu'nun doğal kaynaklarını çalmıştır. Amerika Birleşik şer ittifakı bugün bile yemeye doymamış, kendisine hala yiyecek bir obje aramakla meşguldür. Bu ne doymak bilmeyen midedir!  Amerika Birleşik şer ittifakı, namusu ile çalışıp namusu ile üretmeyi namusu ile ticaret yapmayı namusu ile geçinmeyi bilmez mi hiç?  Amerika Birleşik Şer ittifakı, güya Uygur Türklerine yapılan insan hakları ihlallerine üzülmüş! Eğer Amerika Birleşik Şer ittifakı üzüntüsünde samimi ise gitsin Çin ile savaşsın, Uygur Türklerini kurtarsın. Amerika Birleşik Şer ittifakı Ortadoğu'da erkeklik, kabadayılık yaptığı gibi Çin'e de kafa tutsun. Korkmasın o zaman biz kendisini alkışlarız.

Amerika Birleşik Şer ittifakının amacı güya bizi kandıracak, kendi safına çekecek, bizi, kendisinin istediği istikamette çıkarına uygun bir şekilde Çin'e karşı kullanacak. Hangi çağda yaşıyoruz? Bu planı bu desiseyi ülkemizin en ücra köşesinde yaşayan insanımız dahi bilir.

Amerika Birleşik Devletlerinde Minosete eyaletin de, Ermenistan'ın, Azerbaycan'da yapmış olduğu "Hocalı katliamını" kabul etmişler. Bu zamana kadar neredeydiniz? Ne yapacaksınız, Ermenistan'mı cezalandıracaksınız? Ermenistan'ı tazminata mı mahkum edeceksiniz? Yoksa bizi başka ülkelere kaptırmamak için gönlümüzü mü almaya çalışıyorsunuz? Yine bir taktik peşinde misiniz?

Evet...  Müslümalara acımadan öldürenler, doğal kaynaklarını sömürenler, bunları başkalarına kaptırmayalım diye bize acıyorlar...

Yazımı, 1700-1800 yılları arasında Osmanlı Devletinde görev yapan Ragıp paşanın sözüyle bitiriyorum.

          "Ragıba, düşmanın aldanma tevazularına

          " Sel, duvarın ayağını öperek hedmeyler "