Aşağı yukarı 1983 yılından beri sürekli olarak Ordu’da ikamet ediyorum. Lise öğrenimimden sonra Ordu’dan ayrıldım ve Üniversite yıllarım İstanbul ve Almanya’da geçti. Almanya’dan 1983 yılında Ordu’ya döndüm ve o yıldan beri serbest Elektrik Mühendisi olarak burada yaşıyorum.
Siyaset ile hep iç içe oldum. Spor ile iç içe oldum. Orduspor yönetimlerinde bulundum. Belediyespor Başkanlığı yaptım. Daha bir çok sivil toplum örgütlerinde görev aldım. İki dönem Belediye Meclis üyeliği ve kısa bir dönemde Belediye Başkan Yardımcılığı yaptım.
Bütün bunları şunun için yazıyorum. Hem siyasi hem de bürokrasi de görev alan insanların bir çoğunu tanıma fırsatım oldu. Hani hep derler ya, kimler geldi kimler geçti bu Ordu’dan. Ne siyasetçiler parladılar ve kayboldular. Ne siyasetçiler iz bıraktılar. Ne mutlu olumlu iz bırakanlara ve arkasından minnet ve şükran ile alınanlara.
Ya bürokratlar? Ülke yönetimi sadece siyasilerden değil ve bir de bu süreçte görev alan bürokratlarımız var. En fazla da hatırlananlar Valilerdir. Ordu Türk siyasetinde 1980 öncesi bilhassa Fatsa olayları ile sicili pek parlak olmadığı için hep Vali atamalarında otoriter Valiler ile anılır. Şimdi burada tek tek isim vermenin pek anlamı olmadığından genelde yazmak istiyorum. Zaten Ordu’da yaşayan herkes Ordu’da görev yapan Valileri tanıyorsunuz. Bir kısmı olağanüstü Valilik yapanlardan veya Emniyet müdürlerinden tercih edildi.
Valilerin yanına kırk okka kahve ile ulaşılamazdı dersem yeridir. Çok sıkı bir koruma duvarı vardı. Halkın arasında pek görülmezlerdi. Dolayısı ile halk ile münasebetleri sınırlı idi.
Ya son yıllarda? Durum tamamen değişti. Hep halkçı Valiler tercih edildi. Hep halk ile iç içe olan Valiler ile tanışma fırsatımız oldu.Sami Seçkin, İrfan Balkanlıoğlu , Seddar Yavuz, Tuncay Sonel ve şu anda görevde olan Valimiz Muammer Erol; Ordu’da iz bırakan valilerimiz. Hepsini saygı ile anıyorum.
Kemal Yazıcıoğlu’nu daha sonraki günlerde ayrıca yazmak istiyorum.
