Gün geçmiyor ki eskilerinin deyimi ile “fiyat ayarlaması” ya da zam haberi duymayalım. Özellikle son günlerde birbiri ardına gelen zamlar sanki sağanak yağmur gibi yağmaya başladı. Özellikle diğerlerini tetikleyen ürünlere artarda gelen zamlar piyasayı alt üst etti ne yazık ki.
Tuzu kurular için zamlar belki bir anlam ifade etmeye bilir ama bizden çok gürültüyü de onlar çıkardı. Bizimde canımız yanmadı değil. Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe gelen zamlar diğer ürünlere de zamları haliyle tetikledi. Maaşla geçinmeye çalışan ve özellikle asgari ücretle çalışanların bu şartlar altında insan gibi yaşaması mümkün değil.
Birde zaman zaman kamuoyuna yansıyan ballı börekli maaşlar, birkaç yerden birden alınan temsil hakları ile maaşları yüz bini aşanlar ortaya dökülünce garibanların morali daha da bozuluyor. Ücretlerde böyle dengesizlik ve adaletsizlikte insanların güven ve itimadını da sarsıyor. Bir insanın aylık yüz bin liradan fazla maaş alacak kadar ne yaptığını merak etmemek elde değil.
Fakat bu böyle gitmez ve bir yerde patlak verir. İnsanlar bir sabreder, iki sabreder ama bir gün gelir bu zamlar ve adaletsizliğe karşı kazan kaldırır. İnsanların insanca yaşayabileceği bir kazancı olmazsa orada haktan, hukuktan, adaletten bahsedilemez.
Zamanın birinde bir ülkede, kral aklına estikçe zam yaparmış. Her defasında da vezirleri kralı uyarır; yapmayın etmeyin kralımız, halkımız bu zamlardan sonra çok huzursuz, üzüntülü, geçinemiyorlar, diye gereken ikazı yaparlarmış.
Kralda zam yapmaya devam eder, vezirler de her zamdan sonra kralı ikaz etmeye devam edermiş. Kralda merak etmeyin bir şey olmaz. Üzülürler, konuşurlar ve bir süre sonra unuturlar diyerek olayı geçiştirirmiş.
Yine bir gün kral yeniden zamları yağdırmaya başlamış. Bu son zamlardan sonra halk kahkahalarla gülmeye başlamış. Vezirler durumu krala haber vermişler ve artık son zamlardan sonra halkın kahkahalarla gülmeye başladığını söylemişler. Kral o zaman artık bundan sonra zam yapmayacağım., demiş.
Vezirler merak etmişler ve kralım halk yıllardır zamlar karşısında ezilip büzülürken siz zamlara devam ettiniz ama tam şimdi gülmeye başlayınca zamları durdunuz. Bunun nedeni nedir. Kral da: yapılan zamlar karşısında üzülmek, endişelenmek normal bir tepkidir, zamanla alışırlar ama gülmeye başladılarsa artık “bıçak kemiğe dayanmış” demektir ki bundan sonrası isyandır, ayaklanmadır ve halkın gözü hiçbir şeyi görmez ne tacımız ne de tahtımız kalır. Demiş.
Hayat pahalılığının başını alıp gittiği, geçinmenin mucizelere kaldığı, insanların zaruri ihtiyaçlarını bile göremez hale geldiği günümüz Türkiye’sinde insanlar galiba yakında yapılan zamlar karşısında gülmeye başlarlarsa şaşırmamak lazım.
Bu arada insanımızı da anlamak mümkün değil, her şey alabildiğine pahalandığı halde zevkli hayatından gram ödün vermeden yaşamaya devam ediyor. Petrol istasyonlarının önünde yine kuyruk var, yollarda özel araçlardan geçilmiyor. Haftanın belli günlerinde ucuz bazı promosyon ürünü pazarlayan marketlerin önünde kuyruktan geçilmiyor.
Çöp bidonları yine ekmek ve yiyecek artıkları ile dolu. Demek ki bu zamlar bize vız gelip tırıs gidiyor. O zaman da diyecek bir şey kalmıyor. Yine de yöneticilerimiz dikkatli olsunlar yakında gülmeye başlarsak şaşırmasınlar.
