Mevsimler gelip geçiyor, tıpkı ömrümüz gibi… İlkbahar, yaz derken işte sonbahar da geldi. Sonbahar… Bir başka deyişle hüzün mevsimi… Kısalan günler, sararan yapraklar, yağan yağmurlar, esen deli rüzgârlar… Sonbahar tüm hüznüyle çökecek içimize. Ben böyle düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi? Belki de mevsimlerin en hüzünlüsüdür sonbahar. İlkbahar yaz derken mutlu mutlu gezerek eğlenerek geçirdik vaktimizi.
Şimdi biraz dinginlik vakti. Sonbahar huzur verir, kuş tüğü misali dokunur ruha…
Sonbahar’da kahve yudumlamakda başka bir tattır aslında.. Birde yağmur yağarsa şansa…
Dalıp gidersin uzaklara..
Bir başkadır, Sonbahar aslında…
Bir kitap okuyarak ya da film izleyerek zaman nasıl geçer unutursunuz.
Eylül ayını bir başka severim. Ne çok sıcak, ne de çok soğuk. Belki de en güzel anların yaşanacağı zamandır. Bu yüzden sonbaharı dolu dolu tam yaşayın. Kurumuş yapraklarıyla ağaç altında oturmak… Tam hissettirir sonbaharın geldiğini. Gerçi insanlara göre farklıdır. Kimine mutluluk, kimine üzüntü verir. Bana da huzur veriyor işte. Sonbaharın hüzün ve kasvet değil de uğur, mutluluk getireceğine inanıyorum. Herkese mutluluk ve huzur getirsin bu sonbahar. Başarılar ve güzellikler sizi bulsun. Yapraklar dökülürken, yeni güzelliklere açık olun. Yazımı Atilla İlhan’ın güzel bir şiirle bitirmek istedim. Hissederek okuyun. Haftaya görüşmek dileğiyle hoşça kalın, mutlu kalın.
ADIM SONBAHAR
Nasıl iş bu ?
Her yanına çiçek yağmış erik ağacının…
Işık içinde yüzüyor ;
Neresinden baksan, gözlerin kamaşır .
Oysa ben akşam olmuşum.
Yapraklarım dökülüyor;
Usul usul…
Adım sonbahar.