Muzaffer GÜNAY

Tarih: 19.06.2025 09:59

YETERLİ- DENGELİ-DÜZENLİ BESLENME

Facebook Twitter Linked-in

 

Dengeli ve düzenli beslenme, sağlıklı yaşamın olmazsa olmazıdır. 

Bu bağlamda Türk Mutfağı, dünyanın en ünlü mutfaklarındandır.

Bu, bir abartı olmayıp gerçektir. 

Öte yandan, ülkemizin hemen her bölgesinin kendine özgü mutfağı olduğu bilinmektedir. 

Türk Mutfağı, uzun bir geçmişe sahiptir. Çeşit ve tür olarak da dünyada ilk sıralardadır. 

Bu kısa değini burada bir dursun. 

Yeterli, dengeli-düzenli beslenme, huzurlu ve sıhhatli ömrün olmazsa olmazlarındandır. Vitamin eksikliklerinin türlü çeşit sağlık problemlerine yol açtığı dikkate alındığında dengeli ve düzenli beslenmenin önemi daha net anlaşılabilir.

Köyde üretilen her neviden sebze, meyve ve hayvansal gıdalar, sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazlarındandır. Gerçi, son zamanlarda aşırı olarak kullanılan zirai ve kimyevi maddelerin köy ürünlerinin naturasını bozduğunu söylemek durumundayız. Beden sağlığının bozukluğu, ruhsal sağlığı da etkiler. Fakat, asıl konumuz bu değil. 

Ömür boyu sağlıklı yaşam için , dengeli ve yeterli beslenme ilkesinden taviz vermemek gerekir. 

Her türlü atık ve kimyasalların insan sağlığını tehdit altına aldığı günümüzde doğal tarım toprağının gerekli ve vazgeçilemez olduğunu unutmamak icap eder. Naturaya, doğal olmayan yöntemlerle müdahalenin götürüsü, aklımızın bir kenarında tutulmalıdır. 

Sera ürünlerinin hakiki toprak ürünleri gibi saf, katkısız ve lezzetli olmadığı keza bilinen şeylerdendir. Toprak, sağlıklı beslenmenin rahmidir. Hiç bir rahim dışarıdan müdahaleyi kabul etmez. 

Bol ürün almak için, katkıları kullanmak doğru değildir. Az olsun, ama doğal olsun tercihi, doğru bir tercihtir. 

Dengeli ve sürdürülebilir beslenmeyi alışkanlık haline getirmek, insanın kendisine ve çevresine sağlayabileceği hayati bir katkı demektir.

Yukarıdan beri doğal-dengeli-düzenli beslenmenin önemine vurgu yapıyoruz. Yapay gıdalar ve ürünler, günümüzde çok yaygın. Hakikisi sanılarak mutfaklara taşınan özü değiştirilmiş yiyecek maddeleri, günümüz insanının türlü türlü hastalıklara yakalanmasının temel sebeplerindendir. 

Konuyu Ordu özelinde ele alırsak, şanslı olduğumuzu düşünmek yanlış olmaz. Çünkü, ilimizin coğrafyası tarım ve hayvancılığa uygun bir toprak yapısına sahiptir. 

Yapay gıdalar, sağlığın düşmanıdır. Bu düşmanı üreten ve rant için piyasaya süren para gözlüler her zaman olmuştur ve olacaktır. Bu sorunla alakalı devletin ilgili kurumlarının mücadele etmesi yeterli değildir. Yurttaş olarak bize düşen vazifeler vardır ve bu vazifelere gerekli duyarlılığı göstermek, en nihayetinde hepimizin menfaatinedir. 

Akıl ve ruh sağlığının korunmasında da dengeli, düzenli ve yeterli beslenmenin önemi pek ziyadedir. Çeşitli vitaminsel eksikliklerin vücudun dengesini, metabolizmasını, hatta duyu organlarının işlevlerini az ya da çok bozduğunu unutmamak yerinde olur. 

İnsanın mayası topraktır. Topraksız hayat olası değildir. Toprak vatandır öte yandan. Toprak, ana misalidir; sadıktır. "Benim sadık yarim kara topraktır." (Aşık Veysel)

Dışarıdan müdahalelerle zarar görmemiş toprak, hayati kıymettedir. Toprak her ne sebeple olursa olsun korunmalıdır. Daha çok ürün elde etme hırsı, toprağın en şedid düşmanıdır. 

Sağlıklı toplumlar, sağlıklı bireylerden teşekkül eder. Sağlıklı bireyler yeterli, dengeli ve düzenli beslenme kültürünün çocuklarıdır. Beden sağlığına dikkat eden, oburluğa yakalanmaz. 

Obezite hastalıktır. Türkiye, obezitede Avrupa birincisidir.

Hiç de övünülecek bir derece değil.

Öte yandan, İslam'ın sağlığa büyük değer verdiğini bilhassa belirtmek isteriz. O kadar ki, önce sağlık, sonra ibadet gelir. 

Gıda israfı haramdır. Sofrada ekmek kırıntısı bile bırakılmamalıdır.

Çok yemek, doğru beslenmenin aleyhinedir. Tıpkı Hz. Peygamber (sav) gibi az yemek, önceliğimiz olmalıdır. 

Sağlık, bir kere bozuldu mu; düzeltilmesi hiç de kolay olmaz. Hastalıklı insanda yaşam sevinci, kendine yer bulamaz. Mide, tıka basa doldurulmamalı, tam doymadan sofradan kalkılmalıdır. 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —