Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Kemal MENCELOĞLU


YUSUFNÂME (3)

YUSUFNÂME (3)


Hesabı tutmayınca değiştirdi planı,

Fakat uzun sürmedi anlaşıldı yalanı.

 

Yusuf önden Züleyha arkadan geliyordu

Açtılar ki kapıyı, Vezir de duruyordu

 

Ey vezir bilir misin, kölen göz koydu bana,

Ondan şikayetim var, arz ediyorum sana.

 

Ailene göz koyan adamın cezasını,

Zindanlara atıver, çeksin o cefasını.

 

Vezir akıllı adam, ortama baktı şöyle,

Ey Züleyha! Ne dersin, zannetmem olsun öyle?

 

O sadık bir insandır, ihanet etmez bana,

Var mıdır bir ispatın, nasıl inanam sana?

 

Kadının akrabası akıllı bilir kişi,

Ferasetli adamdı, çözüvermişti işi.

 

Yırtılan bu gömleğe bakmamız gerekecek,

Önden mi, arkadan mı, bize fikir verecek.

 

Önden değil arkadan yırtılmıştı bu gömlek,

Ayan beyan belli ki, Züleyha suçlu demek.

 

Vezir dedi Yusuf’a; “Konuşma sen bu işi,

Anladı ve bildi ki, yapmıştı bizzat eşi.”

 

Eşine dönüp dedi:”Gömleği yırtan sensin,

Tuzağınız büyüktür, elbet iyi bilensin.”

 

Böyle bir ilişki elbette büyük suçtu,

Kadın korunsun diye Yusuf’a zindan düştü.

 

Asillerin karısı dedi kodu yaptılar,

Ortalık toz ve duman bir birine kattılar.

 

Sözünün edilmesi ağır geldi nefsine,

Ne kadar lafçı varsa mektup yazdı hepsine.

 

Davet etti Züleyha, gelin hele buraya,

Yaslanın arkanıza oturun şu saraya.

 

Önlerinde tabaklar çeşit çeşit meyveler,

Afiyet olsun size, haydi iyi yemeler.

 

Hiç durmadan benim lafımı eden sizler,

Yusuf! Gel sen buraya, baksın sana şu gözler!…