Bugün, 13 Mart 2025 Perşembe

Kemal MENCELOĞLU


YUSUF’UN ÜÇ GÖMLEĞİ

YUSUF’UN ÜÇ GÖMLEĞİ


 

(İFFET GÖMLEĞİ)

İkinci bir gömlek var, iffetinin timsali,

Dolaşsan yer yüzünü, bulamazsın emsali. 

 

Atıldığı kuyuda olmadı ki kalıcı,

Köleler pazarında derhal buldu alıcı. 

 

Artıran artırana, fiyatı zirve yaptı,

Herkes kaldı geriye, derhal Züleyha kaptı. 

 

Kuyunun zemininden sarayın zirvesine;

Allah sahip çıkınca gayrı kimin nesine!

 

O saray sofraları Yusuf’u şımartmadı,

Ahlak, iffet, edepte kimseyi aratmadı. 

 

Göz koymuştu Züleyha ona sahip olacak,

Bu çok zor bir sınavdı, Yusuf’umu yoracak. 

 

Kölesi değil miydi, ne der ise olacak,

Hayat boyu sarayda Yusuf’uyla kalacak. 

 

Hayır diyordu Yusuf, ben ihanet edemem!

Böyle kara lekeyle Hak huzura gidemem!

 

Olmaz demişti kadın, çıkamazsın buradan,

Kaçarken gömleğini yırtıverdi arkadan. 

 

Yusuf melül ve mahcup kalıverdi orada,

Vezire hesap vermek vardı şimdi sırada. 

 

Dedi ki ey efendim, ben bir kusur etmedim,

Haddimi de aşarak ileriye gitmedim. 

 

Bu teklif karşısında, nefsime engel oldum,

Çıkıp kaçayım derken seni karşımda buldum. 

 

Ben nefsimden eminim, Hak yardım etti bana;

Yoksa ben düşmez miydim kızgın, kaynar kazana?!

 

Kadının fitnesinden kurtulmak kolay değil,

Hafife alınacak basit bir olay değil. 

 

Yırtılan bu gömleği delil diye saydılar,

Suçlu belliydi ama Yusuf’uma kıydılar. 

 

Arkadan yırtılması, iffetinin kanıtı,

Yusuf’um yer yüzünde sanki iffet anıtı. 

Kemal MENCELOĞLU