Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet Ali AYDIN


ZAVALLI KÖPEK

ZAVALLI KÖPEK


Sevgili Peygamberimiz (SAV) bir gün ashabına şunları anlattı: "Bir zamanlar adamın biri yolda giderken çok susamıştı. Bir su kuyusu buldu. İple içine indi, su içti ve dışarı çıktı. Bir de ne görsün; bir köpek, dili bir karış dışarda soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalayıp duruyordu. Adam kendi kendine:

-Bu zavallı köpek de benim gibi pek susamış anlaşılan, dedi.

Köpeğin haline acıdı. Hemen kuyuya indi, ayakkabısına su doldurdu. Yukarı çıktı ve köpeğe su verdi. Adamın bu hareketinden Allah Teala hoşnut oldu ve adamın günahlarını affetti."

Sahabe sordu:

- Ey Allah'ın Rasulü! Hayvanlara iyi davranınca da sevap kazanır mıyız?

Peygamber Efendimiz:

Canlı olan her varlığa yaptığınız iyilik sebebiyle sevap vardır, buyurdu.

"Yerde olanlara merhamet ediniz ki, gökte olanlar da size merhamet etsin." (Hadis-i Şerif)

Günümüzün merhametsiz, egoist ve menfaatperestlerine gelsin.

Ramazanınız mübarek, orucunuz kabul, iftarınız bereketli olsun.

Allah'ın rahmeti, mağfireti, merhameti ve bereketi üzerinize olsun. Allah'ın sevdiği kul, Habibinin sevdiği ümmet olmanız dileğiyle.

 

ÇOK AÇIM

Bir adam Peygamber Efendimize gelerek:

-Ya Rasülallah! Çok açım, bana yardım eder misin? dedi.

Hazreti Peygamberin evinde yitecek bir şey yoktu. Bunun üzerine Peygamberimiz (SAV) ashabına sordu:

-Akşam yemeğinde bu arkadaşınızı kim misafir etmek ister?

Ashabdan biri:

-Ben misafir ederim, ya Rasülallah! diyerek o adamı evine götürdü. Fakat onun evinde de sadece kendilerine yetecek kadar yiyecek vardı. Hanımına dedi ki: "Bu yemek hepimize yetmez. Misafirimiz yemeğe oturunca lambayı söndür. Biz de sofrada onunla beraber yiyormuş gibi yaparız, böylece onun karnı doymuş olur."

Sofraya oturdular. Misafir karnını bir güzel doyurdu; onlar ise aç yattılar. Sabahleyin Peygamberimizi o sahabeyi görünce tebessüm ederek şöyle buyurdu:

-Allah Teala, bu gece misafirinize yaptığınız iyilikten çok memnun oldu."

"Kim bir kardeşinin sıkıntısını giderirse, Allah da o kimsenin kıyamette bir sıkıntısını giderir." (Hadis-i Şerif)

Bu kadar bolluk ve nimet içinde yaşarken acaba biz kimin sıkıntısını gideriyoruz. Başkası için acaba kendi ihtiyacımızdan vaz geçebiliyoruz.

Kendi ihtiyacımızdan vazgeçerek başkalarının ihtiyaçlarını gidermekten vaz geçtik, acaba elimizde ihtiyacımız olmayan fazlalıkları tereddüt etmeden verebiliyor muyuz? Yoksa adam sende bana ne mi diyoruz?

Başka bir şey demiyorum, ama öncelikle kendime diyorum.

Herkese orucunuz kabul olsun, hayırlı iftarlar diliyorum.