ABD'nin Ankara büyükelçisi Tom Barrack Gazze deki insani krize ilişkin , “Açlıktan ölen çocukların görüntüle rine bakınca ağlamak istiyorum” demiş! Ağlamamış, sadece "Ağlamak istiyorum!" demiş. Zaten bunlar bir türlü ağlayamıyor, sadece "Ağlamak istiyor!"Gazze’de 60 bin insan katledilmiş, binlerce ev enkaza dönüştürülmüş, binlerce yetim ve dul kalmış, insanların açlıktan kemikleri ortaya çıkmış, 100 yıl sürecek travma sözkonusu... Bu nasipsizler, bu manzara karşısında hala ağlayamıyor, sadece ağlamak istiyormuş!... Bunların ağlaya ağlaya gözyaşı pınarları kurumuş.Yahut, Allah bunlardan o özelliği almış. Adamlaro kadar istemesine rağmen ağlayamıyorlar! Hani! Bi ağlasalar var ya! Problem çözülecek! Ağlayamadıkları için de problem çözülemiyor!Hz. Yakup, oğlu Hz. Yusuf için yıllarca gözyaşı döktü, Allah ta, Hz. Yakub'un problemini çözmüştü!Fakat bunlar bir türlü ağlayamıyorlar! Bundan dolayı problemleri çözülemiyor.!..Bunların selefleri de hiç ağlamazdı! Ağlamak isterlerdi ama ağlayamazlardı!.. Demekki, ağlamak, gözyaşı akıtmak Allah tarafından verilen bir nimet ve lütuf! Ağlamak ruhu arındırır. Ağlamak, özellikle duygu sal gözyaşları döküldüğünde, vücutta toksinleri ve stres hormonlarının dışarı atılmasını sağlar, em pati gelişir..."Gözyaşları merhamete delildir" diyor Mevlana. Bu şu anlama gelir. Eğer gözyaşı yoksa merhametyoktur. Bunların ağlayıp gözyaşı akıtması demek, tüm gayri meşru kazançlarının sona ermesi demektir. İnsanlığın kazanması demektir! Gözyaşlarının faydalarını göz önünde bulundurduğumuzda, sizce bun lar, gözyaşı akıtarak tüm bu gayrimeşru davranışlarından vazgeçer mi? Timsahların bile gözyaşı döktüğünü biliyoruz. Fakat bunların gözyaşı döktüğüne dair elimizde kanıtlar mevcut değil! Aslında biz onlar için ağlamak istiyoruz! ABD 'desokakta yaşayan milyonlarca evsiz, uyuşturucu kullanan milyonlarca insan, her gün işlenen yüzler ce cinayet ve tecavüz olayları... Bunlar, bu manzaraya da ağlamazlar. Çünkü kalpleri katılaşmıştır..