Padişah vezirine sormuş:
“Eğitim mi önemli cibilliyet mi?”
Vezir düşünmeden cevap vermiş:
“Cibilliyet padişahım.”
Padişah memleketin her yerine tellallar çağırmış.
“Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticine yüz kese altın.”
En iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş:
“Bir kediye tepsiyle servis yapmasını ne kadar zamanda öğretebilirsin?”
“Altı ayda öğretirim padişahım.”
Altı ay dolmuş huzura alınmış.
Padişah:
“Öğretin mi?”
“Öğrettim padişahım.”
Saray erkânı toplanmış kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış tam vezirin önüne gelmiş padişah yine vezire sormuş:
“Vezir eğitim mi önemlidir cibilliyet mi?”
Vezire padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş.
Vezir cevap vermiş:
“Cibilliyet padişahım. Önüne bir fare düştüğünde eline bir fırsat geçtiğinde kedi cibilliyetinin gereğini yapar.
Ne yazık ki ülkemizde de bir kesim var eğitim düzeyi ne olursa olsun, bitirdiği okul dünyanın en iyi okulu olsun, en iyi hocaların elinde eğitim görüp yetişmiş olsun ona hiçbir faydası yok. Beyin sulanmış ve dumura uğramış ve cibilliyetinin gereğini yapıyor. Ruhu ve bedeni batıya kiralanmış ve medeniyetin batı olduğunu beynine yerleştirmiş bu güruh memleketin ve milletin hayrına yapılan her işe karşı gelmeyi ve takoz olmayı şiar edinmiş.
Kendisinden başka kimseyi insan yerine koymayan kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan, yaşamayan ve davranmayan herkese düşman bir kafa yapısına sahip bu cibilliyetsizler milli ve manevi her şeye karşı çıkmayı bir halt sanıyor.
Onlara göre memleketin sahipleri, kurucusu, kurtarıcısı kendileri onlar gibi düşünmeyen diğerleri onların hizmetkârı.
Dine düşmanlar dindara düşmanlar milli olan her şeye düşmanlar atalarına ve atalarının kurduğu medeniyetlere düşmanlar. Cahiliye toplumunda olduğu gibi yaptıkları heykele tapınacak kadar Katolikler. Ama sorsan ilerici, medeni ve batı hayranı onlar.
Bu cibilliyetsiz çalıyorlar ama hırsız değiller. İhaleye fesat karıştırıp milyarlar vuruyorlar ama fesat değiller. Camiye, cemaate, İslam’a ve Kur’a karşılar ama dinsiz değiller. Başörtüsüne düşmanlar, başörtülü görünce İspanyol boğaları gibi saldırıyorlar ama özgürlük düşmanı da değiller.
Mahkemeler kendi lehlerinde karar verince yaşasın hukuk aleyhlerine karar verirse Tayyib’in hâkimleri, savcıları ve mahkemeleri. Bunları bir türlü memnun etmek mümkün değil. Kendileri için yapılmayan her şey yanlış ve taraflı. Kendileri için yapılırsa adil.
Bu zümre hangi eğitimi alırsa alsın hangi diplomaya sahip olursa olsun hangi unvana sahip olursa olsun eğitim bunlar için bir araç cibilliyetleri hiç değişmiyor.
Geçenlerde KKTC’de öğretmen kılıklı cibilliyetsizler liselerde başörtüsü ile okuyan kızlarımızın örtüsü bunlara batmış başlarında öğretmen kılığında faşist bir karının peşinde İspanyol boğaları gibi matadorlara saldırırcasına başörtüsünü iptal ettirdiler. Bu kafa eğitilse ne olur. Yine cibilliyetinin gereğini yapar. Bunlar için eğitim bir maskeden ibaret.