D. Mehmet ŞEKEROĞLU

Tarih: 21.10.2025 10:22

EKREM İMAMOĞLU, SOBE! GÖRÜLDÜN, CHP'DEN ÇIK!

Facebook Twitter Linked-in

 

Yaklaşık on gündür kafamda; "Beni mutlaka yazmalısın!" diyerek haykıran bir konu var: Ekrem İmamoglu'nun, kendisine 2025 Dünya Barış Ödülü verilen, Venazüellalı iktidar karşıtı, USRAEL kuklası Maria Corina Machado için; "En içten duygularımla kutluyorum" ifadesini kullanması!

İster "barış" (!), ister ekonomi veya edebiyat olsun, farketmiyor: Nobel Ödülleri, USRAEL lobisi tarafından, Küreseci Firavunluk'un/ Üst DerinÇete'nin güdümünde, onun projelerine "yataklık" yapanlara verilen maddî ve ideolojik desteklerdir. Bu gerçeğin istisnası bile yoktur.

Bu tezimi, dört isim örneğine kısa bir göz atarak açmayı deneyeyim:

1. ORHAN PAMUK: Küreselci Faşizm'in temel ideolojisi olan postmodernizmin etik kaygısı taşımayan ("anything goes") bir kalemşörüdür. Pervasız bir ulus devlet ve Mustafa Kemal düşmanıdır. Hakkında uzun uzun konuşmaya bile değmez. Kendisine 2006 Nobel Edebiyat Ödülü, bir Çete diktası/ şartı olan şu cümleyi söyledikten sonra verilmiştir: "Bu topraklarda 1,5 milyon Ermeni, 40 bin Kürt katledilmiştir!"

2. BARACK OBAMA: Kendisinin Başkanlık döneminde ABD, dünyada - özellikle İslam ülkelerinde - birçok barbarca katliama imza atmış; ABD, tarihinin en fazla drone suikastlerini Obama yönetiminde - çoğu yine İslam ülkelerinde - gerçekleştirmiştir. Kendisi, Hillary Clinton ile birlikte DEAŞ'ı/ IŞİD'i kurdurmuş; onu ne "tesadüf" ki (!) yine İslam ülkelerindeki bölme ve yıkma operasyonlarında, barbarca eylemlerinde kullanmıştır. Kendisine 2009 yılında Nobel Barış Ödülü'nünün verilmesi, trajikomik bir fıkra gibi görünse de, Nobel Ödülleri'nin mantığı açısından kolaylıkla anlaşılabilir bir olaydır.

3. DARON ACEMOĞLU: Acemoğlu'na, James A. Rodinson'la birlikte yazdığı "Ulusların Düşüşü" başlıklı kitap için 2024 Ekonomi Nobel'i verildi. Kitabın doğru ismi, "Ulusların Düşürülüşü" olmalıydı. Bütün ekonomi bilgisine, analiz yeteneğine karşın, ona Nobel Ödülü şu iki nedenle verildi, bence: a) Acemoğlu, aşağıda bir kısmına kısaca değineceğim konularda sistematik olarak susmaktadır: Ulus devletlerin ekonomik operasyon oyunları, Çete'nin sahte hastalıklar ve zehirli gıdalar ütetmesi, iklim değişikliği yalanının yıkıcı sonuçları. Devam ettirmek için her şeyin yapıldığı savaşlar. Etnik ve dinsel kimliklerin palazlandırılıp ulus devletlerin üstüne salınması. Ulus devletlere milyonlarca GÖÇMEN'in kakalanması. Diktatörlerin desteklenip iktidarda tutulması vs. b) Acemoğlu, Türkiye üzerine de oynanan çok boyutlu emperyalist oyunu soyut genellemeler arkasına saklanarak açıklamaya çalışıyor, gerçekte olup bitenlerin adını koymaktan ("Ulusların Düşürülüşü") bilinli olarak kaçınıyor.

4. MARİA CORİNA MACHADO: Kendisine, 10 Ekim 2025 tarihinde Dünya Barış Ödülü verildi. Machado, ülkesi Venezüella’ya askerî müdahalede bulunmaları için Amerika ve İsrail’e sayısız kez çağrıda bulunmuş olan, işbirlikçi (hain) bir siyasetçidir. Seçilmesi halinde ülkesinin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını söylemekte; İsrailli bir televizyon kanalına verdiği röportajda, "Bir gün Venezüella ile İsrail arasında yakın bir ilişki olacağına söz veriyorum. Bu, İsrail Devleti'ne desteğimizin bir parçası olacak" demektedir. Venezüela, ta 2009 yılında Hugo Chavez yönetiminde, o dönemdeki Gazze Savaşı'nı protesto etmek için İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmiş ve İsrail büyükelçisini sınır dışı etmişti. Bir USRAEL devşirmesi olduğu şüphe götürmeyen Machado, Eylül ayında ABD Başkanı Donald Trump'ın Karayipler'deki askeri genişlemesini yüksek sesle savunanlardan biridir ve Venezüela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun bölge için önemli bir güvenlik riski oluşturduğu görüşündedir. 10 Ekim'de Nobel "Barış Ödülü"nü alınca X hesabından yaptığı açıklamada, Trump’ı ve ABD’yi özgürlüğe ve demokrasiye ulaşmak için baş müttefik olarak tanımladı ve ödülünü Trump’a ithaf etti.

*

Ekrem İmamoglu'nun, Machado gibi bir emperyalizm kuklasını "En içten duygularıyla" tebrik etmesi bir CEHALET belirtisi olabilir mi? Kesinlikle, "Hayır"! Bu ifâde, bir TARAF TUTMA ifşâsıdır. Birçok hayalperes "solcu"/ "demokrat" tanıdık, onun bu tavrının kendisine yanlış bilgi verilmesinden kaynaklandığını ve "yakında" (!) yeni bir açıklamayla tavrını değiştirecegini söylemektedir. Ne kadar da safça bir yanılgı! Bence İmamoglu, USRAELci Mucado'yu seçmekle, Mustafa Kemal CHP'sinin emperyalizm ve kapitalizm karşıtı kimliğine İHANET etmiştir. Böylece, kendisini PARLATANların kimler olduğu bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.

KÖR NOKTA KÖŞESİ 

1. Yukarıda saydığım dört "Nobel Gülü"nün, küreselci ve dolayısıyla ulus devlet karşıtı olmaları tabii ki tesadüf değildir. Nobel Ödülleri, Çete'nin parlatma aracıdır.

2. Ekrem İmamoğlu, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olma statüsünden derhal azledilmelidir. Ulus devlet karşıtı adem-i merkeziyetçi görüşleriyle ve emperyalizme göz kırpıcı tavırlarıyla, kendisi CHP'nin başına geçmeyi ASLA hak etmiyor!

3. Mustafa Kemal: "Bizi milletçe yok etmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe mücadeleyi uygun gören bir doktirini takip eden insanlarız.'' (1 Aralık 1921, Meclis konuşmasından).


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —