Mehmet Ali AYDIN

Tarih: 21.02.2017 09:37

PABUCU DAMA ATILMAK

Facebook Twitter Linked-in

Günlük hayatımızda çokça kullandığımız deyimlerden birdir “Pabucu Dama Atılmak” deyimi. Genelde de yeni doğan bebeğin kardeşinin yerini alacağı ve büyüğünün pabucunun dama atılacağı söylenir. Bir başka şekilde düşünürsek herhangi bir makamda daha önce bulunan için söylenir yeni gelen senin pabucunu dama attı diye kullanılır.

Bazen de sen çoktan unutuldun senin pabucun dama atıldı. Senin yerine başkasını buldu gibi anlamlarda kullanılır. Ama kullandığımız deyimin nereden geldiği ve niçin söylendiğini merak etmeyiz.

Bu deyim aslında Ahilik geleneğinden gelme bir sözdür ve oldukça da önemli bir ahilik geleneğini yansıtır. Osmanlı döneminde de bu gelenek devam ettirilmiş ve Osmanlı Esnaf teşkilatı da buna bağlı kalmıştır. Bu teşkilat son derece sağlıklı işleyen bir yapıya sahipti. Günümüzde ki gibi çeşitli adlar altında kurulan sendikalar ve odalar gibi değillerdi. 

Şimdi bu işlevi gören teşkilatların neredeyse tamamı kendi faaliyet alanı ile değil de, ideolojik ve siyasi işlerle uğraşmayı kendi üyelerinden ziyade memleketi kurtarmayı yeğlemektedir. Kendi işi dışında her işe burnunu sokmayı bir halt sanmaktadır. 

Hâlbuki Osmanlı da her esnaf grubunun bir birliği ve onun da bir “kethüdası” bulunurdu; bu kethüda; o meslek dalının inceliklerini, kanunlarını, yönetim biçimini iyi bilir., esnafın çalışma düzenini ve dürüstlüğünü denetlerdi.

Esnaf ile kethüda arasında “yiğitbaşı” denilen bir kişi bulunur, sanatında hile yapanlar olursa yiğitbaşı tarafından tespit edilerek kethüdaya bildirilir ve gerekli cezai işlem başlatılırdı. Yani bugün ki TSE kontrolörlüğü gibi bir yapılaşma da diyebiliriz.

Herkesin meslek ahlakına özen göstererek çalıştığı o dönemde, yanlışlık yapanların da olması muhtemeldir. Nihayet insan unsuru işin içinde olunca kaçınılma bir durum. Nitekim de olurmuş. Yapılan bir çarık, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabı sebebiyle şikâyet olursa kethüda, çarıkçılar yiğitbaşısını çağırıp tahkikat yaptırır ve eğer bir imalat hilesi söz konusu ise ilgili usta çağırılır esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tektir edilir.

Aldığı ücretin müşteriye geri verilmesi sağlanır ve dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırdı.

Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması o usta için büyük ayıp olup meslekteki şeref ve itibarını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açardı.

Bu uygulama bütün esnaf teşkilatı için bir genelleme olup birisi hakkında “pabucu dama atıldı” denilmesi artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılıp esnafın daha titiz çalışması temin edilmiş olurdu.

Ne güzel bir uygulama değil mi? 

Bu açıdan bakıldığında bu devirde esnaflık yapanların daha geniş bir genelleme yapacak olursak imalat yapanların, ticaret yapanların ve esnaflık yapanların büyük bir kısmının pabucunun çoktan dama atılmış olması gerekirdi. Fakat ne yazık ki üçkâğıtçı ve sahtekârların arasında barınamayan dürüst çalışanlarımızın ve dürüst ve doğruluktan yana olanların “pabucu dama atılmaktadır”.

Günümüzde dürüst, ahlaklı ve müşterisine saygılı olanların değil tam tersi olanları sesi çok çıkmakta adeta cazgırlık yapmaktalar.

Gerçekten pabucu dama atılması gerekenlerin pabucunun atıldığı günlere kavuşmak dileğiyle…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —