Doğduğumuzdan bu yana deyim yerindeyse asırlar geçse de hayatımızda değişmeyen en önemli tek şey sağlık, sağlıklı olabilmek ve en önemlisi sağlıklı kalabilmek. Çünkü bu hayatta sağlığımız elverdiğince mutlu ve başarılı olabiliriz. Eğer sağlığımız yerinde değilse ne kazandığımızın, ne başarımızın hiçbir önemi kalmıyor. Çünkü sağlıktan büyük bir zenginlik yok. Bu nedenle atalarımız her işin başı sağlık diyerek, sağlığın her şeyden çok daha kıymetli olduğunu vurgulamıştır. Mutlu olmak, hayal kurmak, planlar yapabilmek ve daha aklıma gelmeyen her şey ancak sağlığımız yerindeyken oluyor.
Aslında sağlığımızın ne kadar çok değerli olduğunu da ne yazık ki kaybedince anlıyoruz. Sağlıklı kalabilmenin ne kadar önemli olduğunu kaybetmeden anlamak en güzeli ama her işte olduğu gibi sağlıkta bile kaybetmeden değerini anlamak mümkün değil. Sanırım insanoğlunun genelinde var. Bir şeylerin değerini kaybedince anlamak. Sevdiklerimizin değerini bile kaybedince daha iyi anlıyoruz. Bunu da neden yapıyoruz bilmiyorum. Sağlıklı kalabilmenin ne denli önemli olduğunu bilsek ve ona göre hayatımızı şekillendirsek daha iyi olmaz mı? Elimizde ufacık bir yeri yaksak canımız oraya gidiyor. Ama yanık acısı geçtiğinde yine başlıyoruz değer bilmezliğe. Bilsek sağlığımızın ne kadar değerli olduğunu ve ona göre beslenmemize, moral ve motivasyonumuzu ona göre yüksek tutsak. Kötü mü olur? Sevdiklerimizin değerini kaybetmeden anlasak olmaz mı? Sevdiklerimiz yanı başımızdayken sarılsak, muhabbet etsek, güzel anlarımızın kıymetini bilsek. Her anımızı dolu dolu yaşasak. Fena olmaz mı? Bir gün Allah’ın verdiği canın geri alacağını bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Öyleyse hep bu hayatta kalacakmışçasına yaşamak neden?
Yani uzun lafın kısası. Hayat kısa. Vakit dar. Sağlığımız da, canımız da sevdiklerimiz de kıymetli. O yüzden her şeyin değerini yeterince bilmeli ve ona göre hayatımızı şekillendirmeliyiz. Sağlığın yerindeyse, sevdiklerinde yanındaysa senden mutlu ve zengin kimse yok. Bunu bilmeli ve ona göre yaşamalı.